Abidin Dino ve İlhan Berk
24 Mart 2021, Çarşamba
Her şairin bir “anahtar sözcüğü” var gibime gelir. İlhan Berk’in “anahtar sözcüğü”: “İşte” İlk kitabının ilk sözcüğü kesinlikle budur: “İşte kurşun kubbeler şehri İstanbuldasın/Havada kaçan bulutların hışırtısı” (İstanbul, 1947) Aynı kitapta “işte”ler hiç eksik olmaz! Bir de “Galile Denizi”ne bakalım: “Belli sevişme vakti/İşte pencereler kollarını açtı” (1958). Ya da “Türkiye Şarkısı”nı dinleyin: “İşte gün ışığı
- ODA: Diğer şeyler
Yorum yok!
Abidin Dino’dan İlhan Berk’e Mektup
24 Mart 2021, Çarşamba
9.1.84Paris Sevgili İlhanDoğrusunu istersen İstanbul üstüne yazdığın herzeleri seveceğimi peşin biliyordum. Gelgelelim Galatayı yazmana: Geç bile kalmışsın, önemli Konu, sabırsızlıkla bekliyorum kitabını. Benim bildiğim Galata çok kişisel, teker teker Galata insanlarını sayman zor, çoğunu sen de tanıdın. Kamondo’da. Tam ne yapmak ve nasıl yapmak istediğini de bilmiyorum. Bizansı, Osmanlıyı içine alıyor mu kitabın? Üç beş
- ODA: Diğer şeyler
“Stephen Pamuk ve/ya da Orhan King” (Oruç Aruoba, 2001)
13 Mart 2021, Cumartesi
Yanlış bir dille doğru bir cümle kurulmaz. Romansa (ne yazık ki) cümlelerden oluşur.Ferit Edgü, Yeni Ders Notları, s.162 ‘Popüler’ olan, dolayısıyla ‘çok satan’ kitapları, ilkece, okumam — isterseniz ‘elitizm’ deyin; ama, ilkin şu ‘best-seller’ deyimi itici benim için: Düz anlamıyla, “en iyi-satar” diye çevirirsek, bu iki nitelemenin yanyana bulunmasının, tarih boyunca —yalnızca edebiyat alanında da
- ODA: Diğer şeyler, Edebiyat
Benim Gözümle Tezer Özlü (1942-1986)
01 Mart 2021, Pazartesi
Akıl ve çılgınlık arasındaki ufak, yıldırım hızına sahip atlayışı sözcüklerle nasıl anlatabilirim. Beyin, düşünce kendini özgürleştiriyor, fırlıyor, bir roket gibi evrene, boşluğa, sonsuz boşluğa. Onunla birlikte gövde de. Ya da gövde kalıyor da, düşünce gövdeyi koparıp sonsuz boşluğa doğru uçmaya başlıyor… Son Aşk Çengelköy’de deniz kıyısında, caminin avlusunda o bildik yüzyıllık çınarın dibindeyiz. Ana gövde
- ODA: Diğer şeyler, Edebiyat
Sait Faik Abasıyanık, Karanfiller ve Domates Suyu
17 Şubat 2021, Çarşamba
Küçük bir çam ormanı. Vakit sabah. Arı, sinek, kuş sesi. Bir siyah gözlükten görülen yerde ve ağaçlarda güneş parçaları. Sonra uzak, göğün kendi renginden biraz daha koyu kıyılara giden hudutlu bir deniz… İşte böyle bir yerde köyün insanlarını düşünüyorum. Kitaplar, bir zaman bana, insanları sevmek lazım geldiğini, insanları sevince tabiatın, tabiatı sevince dünyanın sevileceğini oradan
- ODA: Blog, Diğer şeyler, Edebiyat
Dün Dağlarda Dolaştım Evde Yoktum – İlhan Berk
06 Ocak 2021, Çarşamba
Güneş cebimde bir bulut peydahladı. Taş, kördür diye yazdım. Ölüm, geleceksiz. Şeylerin yalnız adı var. ve: ‘Ad evdir.’ (Kim söyledi bunu?) Dün dağlarda dolaştım, evde yoktum. Bir uçurum bize bakmıştı, uçurumun konuştuğu usumda. Buydu bizim kendine sonsuz olanı duyduğumuz. Nesneler ki zamanda vardır. Terziler çıracısı Hermüsül Heramise’nin pöstekisi her bahar ayaklanırdı. Yağmur yağmamazlık edemez. Taş,
- ODA: Blog, Diğer şeyler, Edebiyat
Octavio Paz, Telaş
07 Kasım 2020, Cumartesi
Uyuşukluğuma, şiş gözlerime, dolu işkembeme, mağaradan henüz ayrılmış gibi görünmeme karşın hiçbir zaman durmam. Acelem var. Her zaman telaş içinde oldum. Gece gündüz bir arı vızıldar beynimde. Sabahtan geceye, uykudan uyanışa, kalabalıklardan yalnızlığa, şafaktan alacakaranlığa zıplarım. Dört mevsimden her birinin bana varsıl sofrasını sunması yararsız; kanaryanın sabah şakıması yararsız, yararsız yaz ırmağı gibi sevimli oluşu
- ODA: Blog, Diğer şeyler, Edebiyat
Sait Faik Abasıyanık, Söylendim Durdum (Mahalle Kahvesi kitabından)
26 Ekim 2020, Pazartesi
Şöyle bakıyorum şehre de, yeşil yeşil bir şey geçiyor içimden. Su mu, çayırlık mı, orman mı? Değil. Yeşil bir şey, zehir yeşili bir şey. Bir takım yeşil renkli zehirlerle zehirlenmiş, yeşil bir su. Köpek leşi gibi uyuyor şehir: Yok, değil, öyle değil… Köpek leşi, kokusu yönünden iğrenç, yoksa ölmüş bir köpekte kırılmış bir çocuk oyuncağının
- ODA: Blog, Diğer şeyler, Edebiyat
Bilge Karasu, Halûk’a Mektuplar – (Acıyı Düşünmek)
21 Ekim 2020, Çarşamba
Ankara, 04.08.1964 Acıyı düşünmek yetmez. Acıyı duymanın yetmediği gibi. Hem düşünmek, hem duymak gerekir. Her şey gibi, bir bakıma. Mutluluğun olanaksızlığı biraz da bundan. Yalnız duyulsa, ya da, yalnız düşünülse, mutluluğa erişmek o kadar daha kolay oluyor ki. “En çok koyan acı”nın hangisi olduğunu ben de düşündüm.- “Tepe”1nin başlıca noktalarından biri de bu zaten. Okuyunca
- ODA: Blog, Diğer şeyler, Edebiyat