Maurice Blanchot —Son İnsan (BII)
01 Aralık 2024, Pazar
"Şimdi bizim dışımızda kim var?" — "Kimse." — "Kim uzak, kim yakın?" — "Burada biz ve orada biz." — "En yaşlı ve en genç kim peki?" — "Biz." — "Kim yüceltilmeli, kim bize doğru geliyor, kim bekliyor bizi?" — "Biz." — "Ya bu güneş, nereden alıyor ışığını?" — "Yalnızca bizden." — Ya gökyüzü nedir?" — "Bizdeki yalnızlık." — "Sevilmesi gereken kim peki?" — "Ben."
- Published in Edebiyat
No Comments
Tezer Özlü: Çağrı
25 Kasım 2024, Pazartesi
Dün bu ağacın altında kendime sarıldım. Öptüm kendimi. Merdivenlerden çıkarttı beni. Oda. Gene de oda. Siyah. Kırmızı duvarları var. Köşeye büzüldüm. Ben karşıma oturdu. Balalayka aldı eline.
- Published in Edebiyat
Eğer Aşk Varsa, Zaman Ahmakça Bir Sözdür.
22 Kasım 2024, Cuma
...Benim kötülüklerimin nesi var, güzelliklerimin acizliğini ve utancını açıklamaktan başka; gözlerime kadar duvar ördükleri bu dünyadaki tahammülüm esaret inlemesinden başka bir şey değildir ve karneye bağladıkları güneştir ve fırsat kıtlığıdır, korkudur, boğulmadır, hakarettir.
- Published in Edebiyat
Oruç Aruoba: Sahicilik, Sahtelik Üzerine Geri-Bakışlı Notlar
19 Kasım 2024, Salı
Çünkü [var olduğundan] emin olduğum bu kendi'yi tutmağa [kavramağa] çalıştığımda, onu tanımlamayı ve özetlemeyi denediğimde, parmaklarımın arasından kayıp giden sudan başka bir şey değildir. Onun içine girebildiği bütün görünüşleri tek tek çizebilirim; aynı şekilde, ona atfedilenleri de — şu yetişiş, şu köken, şu çabalama ve şu suskunluklar, şu soyluluk ya da şu alçaklık... Ama görünüşlerin toplaması yapılamaz. Benim olan bu yürek, benim için sonsuza dek tanımlanamaz kalacak. Varoluşumla ilgili sahip olduğum kesinlik ile bu eminliğe vermeyi denediğim içerik arasındaki boşluk, hiçbir zaman dolmayacak. Sonsuza dek yabancı olacağım kendime.
- Published in Edebiyat
Papini: Havuzda İki Yansı
10 Kasım 2024, Pazar
Şimdi hâlâ dünyada, büyük kıyı kentlerinde yaşıyorum; anısını kesin olarak anımsamadığım bir şeyim eksikmiş gibi geliyor bana. Ne zaman neşe, aptalca gülümseyişleriyle içimi sarsa, kendi kendisini öldüren, ama gene de yaşamayı sürdüren tek adamın ben olduğumu düşünüyorum.
- Published in Edebiyat
Seneca: Ad Luciluim Epistulae Morales —70. Mektup
05 Kasım 2024, Salı
Eğer işkence ile sağlanan ölümle basit, kolay bir ölüm arasında tercihte kalsa insan, neden bu ikinciyi yeğlemesin? Denize açılacağım gemiyi, oturacağım evi seçer gibi, yaşamdan çekilirken de ölümü kendim seçeceğim. Ayrıca nasıl ki daha uzun hayat iyi değilse, daha uzun süren bir ölüm de daha kötü bir ölümdür; ölümde her şeyden çok yüreğimizin sesini dinlemeliyiz.
- Published in Edebiyat
Samuel Beckett — Hiç için metinler ve uzun öyküler: (Atılmış) s.32—46
28 Ekim 2024, Pazartesi
Gençlik ateşinden yana payıma ne kadar düştüyse, tükendi vaktinden önce, ekşi, kuşkulu birine dönüştüm; hep gizlenecek yerler, yatay konumlar peşindeydim. Gençliğe özgü umarsız çözümler, hiçbir şey açıklamıyor bunlar. Hiç tedirginliğe kapılmadan düşünelim ince ince, sis öyle kolayca kalkmayacak.
- Published in Edebiyat
Sorun Yaratmayan Kıyafet: Sylvia Plath’ın Az Bilinen, Sevimli Çocuk Kitabı
16 Ekim 2024, Çarşamba
Ünlü edebiyat ikonlarının az bilinen eski çocuk kitaplarına olan zaafımdan dolayı, Plath'in ilk çocuğunu doğurmadan kısa bir süre önce kaleme aldığı büyüleyici bir çocuk hikayesi olan The It-Doesn't-Matter Suit'i keşfetmekten mutluluk duydum.
- Published in Diğer şeyler, Edebiyat
Tezer Özlü: Eski Bahçe
15 Ekim 2024, Salı
İşte gene uyumam için hiçbir neden yok. Uyanmam için de. Bunları ben mi düşünüyorum? Yoksa söylüyor muyum? Oysa bambaşka bir yerdeyim. Sana sarılıp yatarsam, çocukluğumdayım.
- Published in Edebiyat
Tomris Uyar: Dizboyu Papatyalar
08 Ekim 2024, Salı
Böyle anlarda hep olur. Yerinde kullanılan bir sözcük, rasgele yükselen bir şarkı, nasıl kavratır yaşamayı! Ne diyor radyodaki ses: Teamo Te. Ne demek olabilir Teamo Te? “Seni seviyorum, seni, seni, seni,” gibi bir şey. Hiç usanmadan, hep yineleyerek.
- Published in Edebiyat