Sait Faik Abasıyanık, Söylendim Durdum (Mahalle Kahvesi kitabından)
26 Ekim 2020, Pazartesi
Şöyle bakıyorum şehre de, yeşil yeşil bir şey geçiyor içimden. Su mu, çayırlık mı, orman mı? Değil. Yeşil bir şey, zehir yeşili bir şey. Bir takım yeşil renkli zehirlerle zehirlenmiş, yeşil bir su. Köpek leşi gibi uyuyor şehir: Yok, değil, öyle değil… Köpek leşi, kokusu yönünden iğrenç, yoksa ölmüş bir köpekte kırılmış bir çocuk oyuncağının
- Published in Blog, Diğer şeyler, Edebiyat
No Comments
Bilge Karasu, Halûk’a Mektuplar – (Acıyı Düşünmek)
21 Ekim 2020, Çarşamba
Ankara, 04.08.1964 Acıyı düşünmek yetmez. Acıyı duymanın yetmediği gibi. Hem düşünmek, hem duymak gerekir. Her şey gibi, bir bakıma. Mutluluğun olanaksızlığı biraz da bundan. Yalnız duyulsa, ya da, yalnız düşünülse, mutluluğa erişmek o kadar daha kolay oluyor ki. “En çok koyan acı”nın hangisi olduğunu ben de düşündüm.- “Tepe”1nin başlıca noktalarından biri de bu zaten. Okuyunca
- Published in Diğer şeyler, Edebiyat
Ece Ayhan, Ölüm Arkasından Konuşmak
20 Ekim 2020, Salı
Bilirsiniz ya da bilmezsiniz, öz çocuklarını boğduğu için herhalde, görkemli olduğu söylenen geçmiş, hele bir imparatorluksa, içinde taşıdığı hüsnü kuruntuyu, gerçekte sevmekten, güzel uzunken kırpılmış kısa kirpikli sanata büründürerek, bir tarikat anlaşmazlığından Nusaybin’e, bir tahttan indirilerek Selanik’e, bir eprimekten İskenderiye’ye sürgünlere gönderilmiş, kafası ipek kılıçla kesilmiş, tuğraları alçılarla örtülmüş, çocuk paşaların ilk kaymaktabağı Kanunu esasileri
- Published in Diğer şeyler, Edebiyat
Ece Ayhan, Sardunya ve Çocuk
20 Ekim 2020, Salı
İçerlerdeki, o utanç mağaralarına, çarılçamur — sekerekten yine de, bir çocuk sığınıyor. Selanik bohçası, hasır şapka, yağmur kuşu. Mahkûmiyetinde ve sağ yanağında bir el kadardır kara gül lekesi. Sardunya bahçelerine bitişik halasının — uzunluğuna. Güz düşlerinde herhal, ölümün ve arkadaşının mızıkasıyla, eski deniz, deniz sokaklı adalara giden bir çocuk. Rüzgâr, sürükleyip duruyor dışarlarda; küf gözlü,
- Published in Diğer şeyler, Edebiyat
Kurtar Halkımı Musa: William Faulkner
24 Ağustos 2020, Pazartesi
Burada, yeryüzünde olup biten her şeyi bir düşün. Düşün ki yaşamak, hayattan tat almak için kaynayan güçlü kanı sonunda toprak emiyor. Elbette aynı zamanda keder ve acı da var, ama gene de, her şeye karşın, hayat yaşayana bir şeyler, pek çok şey veriyor, çünkü sonuçta acı çekmek olduğuna inandığın bir şeye katlanmak zorunda değilsin, her
- Published in Diğer şeyler, Edebiyat
Samuel Beckett: Proust (10, 11, 12)
17 Temmuz 2020, Cuma
Yitik Zaman’ın en ünlü epizodu: Marcel bir gün çayına kurabiye batırır ve ıslanmış kurabiyenin kokusu bütün bir yitik zamanın anımsanmasını, geri alınmasını sağlar, istençdışı belleğin Proust’udur bu, Bergson felsefesinin edebiyattaki uzantısı sayılan Proust. Doluluğun, varlığın, huzursuz da olsa huzurun, sürekliliğin Proust’u: Kendisi ne derse desin, aslında “yekpare, geniş bir ânın parçalanmaz akışında” yüzmekte olduğuna ikna
- Published in Diğer şeyler, Edebiyat
Sivas 1993: Madımak Oteli
02 Temmuz 2020, Perşembe
2 Temmuz 1993’te olayları bizzat Madımak Oteli içinde yaşamış, Panorama Dergisi muhabiri Mehtap Yücel’in olaydan hemen sonra yayınladığı olayı tüm gerçekliğiyle anlattığı yazısı. “Saat 12’de Madımak Oteli’ne vardım. Lobide Arif Sağ çalıyordu. Aziz Nesin iki koruma polisiyle birlikte odasındaymış. Otelde etkinlikler için Sivas’a gelmiş 70 kişiyle birlikte çeşitli asker aileleri de kalıyormuş. Arif Sağ’ın türkülerini
- Published in Diğer şeyler
Apaçık Yüreğim, Charles Baudelaire
20 Haziran 2020, Cumartesi
İnsan, demek istediğim herkes, öyle doğalcasına baştan çıkmış ki, evrensel onursuzluktan üzülmez de ussal bir düzenin yerleşmesinden üzülür. Dünya son bulacak. Süredurmasının tek nedeni, var olduğundandır. Öyle çürük bir neden ki bu, tersini bildiren nedenler yanında lâfı bile edilemez. Özellikle de şunun: Bundan böyle dünyanın gök altında ne işi var? Ayrıca, varlığını nesnel olarak sürdürdü
- Published in Diğer şeyler, Edebiyat
Bir Ağaç Karşısında, Ahmet Haşim
16 Haziran 2020, Salı
Soğuk bir kış günü, karanfil almak için çiçekçi dükkanına girdim. Tatlı bir yaz hararetiyle ısıttırılan bu yerin havası, nebati usarelerin hafif, sert ve yeşil tebahhuratıyla meşbuydu. İstediğim çiçeklerin destelenmesine kadar, bana gösterilen sandalyede oturdum. Mesut bir insan hayalhanesi gibi, iklim, mevsim, yer ve zaman haricinde, meyil bir hevesin arzu edebileceği her türlü renkte otlar, yapraklar
- Published in Diğer şeyler, Edebiyat
Tezer Özlü: “Burası bizim yurdumuz değil ki, burası bizi öldürmek isteyenlerin yurdu!”
03 Haziran 2020, Çarşamba
1 Mayıs 1977. Kendimi bildim bileli örgütlerimin katıldığı bütün özgürlükçü eylemlere katılırım. O gün de “Türkiye Yazarlar Sendikası” saflarındayım. Görkemli bir işçi bayramı kutlaması sona ermek üzere. Sıra Kemal Türkler’in konuşmasına gelmiş. Güler Yücel’le saflarımızı bırakıp Cafe Bulvar’a giriyoruz. Orada başka arkadaşlar da var. Anımsadığım kadarıyla, Mustafa Kemal ve Tektaş Ağaoğlu, Kıvanç Ertop, Ela Güntekin,
- Published in Diğer şeyler, Edebiyat