Ünlü edebiyat ikonlarının az bilinen eski çocuk kitaplarına olan zaafımdan dolayı, Plath'in ilk çocuğunu doğurmadan kısa bir süre önce kaleme aldığı büyüleyici bir çocuk hikayesi olan The It-Doesn't-Matter Suit'i keşfetmekten mutluluk duydum.
Çocukluğun kendini saf bir biçimde akışa bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte! Bu tükenişle hiçbir yeni yaşama başlanamaz, bu nedenle tüm sevdiklerime elveda diyorum.

Bir Resim Olarak Orhan

Orhan Veli’yi bir resim olarak düşündüğüm zaman; bir bir yerleşiyor karton, üzerine, uyanık renkler, çizgilerinden dışarı taşmıyan lekeler, belirli bir görünge içinde. Bir suluboya çalışması, aquarelle, gouache. Ozan, kendinin ve toplumunun öznel bir yorum sapkınlığıyla bir gravürü bile olmak istememiştir her nedense. Geçelim uç soyut dokuları, boyamaları. Böylesi bir öznelliğin giderek kendini nesnel kılabileceğini kuramamıştır
Sartre'la karşılaştığım zaman, her şeyi kazandığıma inanmıştım. Onun yanında benim kendimi gerçekleştirmem başarısızlığa uğrayamazdı. Şimdi kendi kendime şunu söylüyorum: Kurtuluşu bir başkasında görmek, yıkılmanın en güvenli yoludur

Frida Kahlo’nun gardırobu

Ölümünün ardından Frida Kahlo'nun eşyaları, yaşamı boyunca evi olan Mexico City'deki La Casa Azul'da (Mavi Ev) kilit altında tutuldu. Yarım yüzyıl sonra, giysi, mücevher, kozmetik ve diğer kişisel eşyalarından oluşan koleksiyonu keşfedildi.
Yıllar boyunca bir şeyin çok sayıda kopyasını gördükten sonra o şeyin aslı bizi şaşkınlığa uğratır. Nefesimizi keser. Bizler asıl olanın önünde durup onu anlayabilecek uzmanlar değilizdir. Bu nedenle kopyaları olmadan orijinalleri kavrayamayız. Âşık olduğumuzda her şeyi orijinal olarak görürüz. Kendi gözümüzü kendimiz boyarız. Karşımızdaki şeyin değerini öylesine şişirir, o kadar çok sıfır ekleriz ki buna,

Hannah Arendt, Şiddet Üzerine*

Hannah Arendt, en çok tartışılmış kitaplarından biri olan Şiddet Üzerine’de, şiddet ile “söz”ün imkansız birlikteliğinden söz ediyor; savaş ile devrim’i şiddet olgusu üzerinden kıyaslıyor; bir “devrim aracı”, değişim aracı, politika aracı ve doğrudan iktidar aracı olarak şiddet’in anlamını sorguluyor: “Şiddetle değişen bir dünya, ancak daha çok şiddetin varolduğu bir dünya olur."

Bir Önsöz Tasarısı * Baudelaire

Charles Baudelaire’in “Kötülük Çiçekleri” için yazdığı fakat sonradan kitaba eklemekten vazgeçtiği önsöz taslağı.  Adam Sanat Dergisi, Kasım 1997,Sayı: 144.Çev.: Gürhan Tümer Anlaşılmamanın ya da ancak çok az anlaşılmanın, insana onur veren bir yönü varsa, bunu ben, bu küçük kitapla, birdenbire kazandığımı ve hak ettiğimi, hiç övünmeden söyleyebilirim. Onu tiksintiyle geri çeviren çeşitli yayıncılara birçok kez
GEÇMİŞ, HER ZAMAN tartışmalıdır. Geçmişe gönderme yapma yetkisini bellek ve tarih aralarında paylaşamazlar. Çünkü tarih anılara her zaman güvenemez, bellekse hatırlama haklarını (yaşam, adalet, öznellik hakları) merkeze almayan bir yeniden inşadan kuşku duyar. Geçmiş üzerine bu iki bakış açısı arasında kolay bir anlaşma sağlanabileceğini düşünmek iyimser bir istek, hatta bir klişedir. Geçmiş, kamusal ya da

Ruh ve Tanrı

İkinci gece ruhuma seslendim:46 “Bitkinim, ruhum, gezginliğim, kendimi kendi dışımda arayışım çok uzun sürdü. Şimdi onca olay geçtikten sonra başımdan, —hepsinin ardında seni buldum. Olaylar, insanlık ve dünya yoluyla yanılgılarım üzerine keşiflerim oldu. İnsanlar buldum. Seni de ruhum, önce insanların içindeki imgelerde, sonra da kendi içinde yeniden buldum. Seni en son beklediğim yerde buldum. Karanlık