Öncelikle, duyuların yanılabilirliğine ek olarak insanın anlama yetisinin kendi doğası gereği hata yapmaya meyilli olduğunu ve her şeyi evrene değil, kendi doğasına benzer şekilde hayal ettiğini, bu bakımdan aldığı ışınları eğri bir yüzeyden yansıtan bir aynaya benzediğini ve kendi doğasıyla gerçekliğin doğasını birbirine karıştırdığını, vs. sorgusuz sualsiz kabul ediyor.
Aynı özgürlükten diğerlerinin de yararlanmasını istemiyorlar. Tepeden tırnağa dürüst ve gerçek erdeme bağlı olsalar bile, kendileri gibi düşünmeyen herkese, Tanrı düşmanı diye eziyet ediyorlar. Tersine, görüşlerini onlara bütünüyle kabul ettirmişlerse, ahlaken en zayıf olanları bile Tanrı tarafından seçilmiş diye göklere çıkarıyorlar. Bundan daha alçakça ve devlet açısından bundan daha zararlı bir tavır düşünülemez.
“Artık her okul çocuğunun da bildiği gibi, yeni bir Žižek kitabı, özel bir sıra izlemeksizin, Hegel, Marx ve Kant tartışmalar; sosyalizm öncesi ve sonrasına dair çeşitli anekdotlar ve düşünceler; Kafka’nın yanı sıra Stephen King ve Patricia Highsmith gibi popüler yazarlar üzerine notlar; operaya (Wagner, Mozart) göndermeler; Marx Kardeşler’den aktarılan şakalar; müstehcen ve hatta cinsel feveranlar;