İnsanın bilinçli bir çaba ile refah seviyesini yükseltebileceği gerçeğinden daha cesaretlendirici bir şey bilmiyorum. “Başarının sırrı… uyanık olmaktır” diye yazıyordu Jackson Pallock’un babası,  genç oğluna yazdığı 1926 tarihli mektubunda.  Ancak kelimenin tam anlamıyla performans dünyası nedeniyle kendimizden geçmiş bir şekilde, otomatik olarak uyurgezer olduğumuz bu dünyada nasıl ayakta kalabilir, nasıl uyanık olmayı başarabiliriz ki? (Gerçekten
Asıl tenhalık vahşi yerlerde bulunur, insani zorunlulukların olmadığı… Kişinin iç sesi artık duyulabilirdir ve kendi içselliğinin büyüsüne kapılabilir. Sonuç olarak, kişi diğer yaşamlara daha berrak yanıtlar verir.  “Kimse doğrudan ruh hakkında yazamaz” diye yazar Virginia Woolf günlüğüne. Bir elin beş parmağını geçmeyecek sayıda yazar yazabilmiştir doğrudan ruh hakkında. Bunlardan biri, kendini türlerin bir çiftçisi ve türlerin
Bir şeyi anlamak için uzun süre özenli bir çalışma yürütmüş buna karşın hala kafan karman çormansa, dur, devam ederek ancak kendine zarar verirsin. Tüm zamanların en sevdiğim kitabı Alice Harikalar Diyarında’nın yazarı Lewis Carroll, günlük yaşamın konuları üzerine olağanüstü ve ileriye dönük görüşlere sahip bir adamdı. –Mektup Yazımının Yedi Buyruğu modern dijital iletişimimizi nasıl daha edepli
“20. YY’IN EN BÜYÜK YARATICI İKONLARINDAN BİRİNİN TÜRBÜLANSLI ANMASI” Nobel ödüllü Pablo Neruda yalnızca insanlık tarihindeki en muhteşem şairlerden biri değil; aynı zamanda insan ruhuna ilişkin olağanüstü iç görülere sahip bir adamdır. Örneğin Çocukluğumuzla Yüzleşmek Neden Sanat Sorusuna Cevap Verir’i muhtemelen yaratıcılık dürtüsünü en iyi açıklayan, kâğıda aktarılmış en başarılı metafordur. Neruda’nın çarpıcı zekasına ve
Bukowski’nin sihrini ışıldatan tuhaflığıyla mükemmel bir görsel eser. Bukowski’nin 1992 tarihinde yayınlanan Yeryüzü Şiirlerinin Son Gecesi isimli antolojisinde yer alan Mavi Kuş isimli şiir sert görünüşümüz altındaki hassasiyeti ve zayıf noktalarımızı gizleme, onları kontrol etme çabalarımız gibi oldukça insani bir tavır üzerine yoğunlaşmış. Cambridge Sanat Okulu öğrencisi Monika Umba tarafından büyüleyici bir şekilde animasyona çevrilmiş
“İçimdeki sen’e baktığımda hala sıcak, mutlu ve huşunetle minnettar hissediyorum” Aşk mektuplarının, özellikle seçkin aşk mektuplarının bir hayranı olarak, Anna Holmes’un Cehennemin Kürkü Yok: Kadınlar Tarafından Yazılmış Ayrılık Mektupları’yla büyülenmiş buluyorum kendimi. Onlarca yüzyıl içerisinde, Sylvia Plath ve  Anaïs Nin gibi en çok sevilen kadınlar da dahil olmak üzere, tanınmış, tanınmamış kadınların yazdığı dokunaklı mektupların
Albert Camus’nün aşk ve mutluluk üzerine söyledikleri, daha evvel Wendy MacNaughton tarafından poster haline getirilmiş ve Brainpickings işbirliğiyle satışa çıkarılmıştı. Sizlerin buna erişebilmesi için posteri de, Camus’nün söylediklerini de yeniden derledik. Eğer sevdiklerimiz, bizim, onlarla tanışmadan önceki hallerimizi bilseydi, bizi ne hale getirdiklerini anlarlardı… Aşk eğer kederli değilse, o başka bir şeydir ve kişi bu
Dünyadaki en şahane dahi mi yoksa en büyük aptal mı olduğunuza karar veremediğiniz zamanların tesellisi. “Kötü yazarlar özgüven sahibi olmaya daha yatkındırlar, iyi yazarlar kendilerinden şüpheye sıklıkla düşerlerken” diyor Charles Bukowski verdiği bir söyleşide. Kendinden şüphe etme iç dünyalarının unsurlarını dış dünyaya açan kişiler –sanatçılar– için oldukça bilinen bir durum. Genç Bir Sanatçıya Mektuplar’da Anna
“Yazmak, güzel bir kadınla yatağa girildikten sonraki gün kadının uyanıp cüzdanından bana bir avuç dolusu para vermesi gibi”   Yazın üzerine Meşhur Öğütler derlemesine katkıda bulunan, elbette; hayatın anlamına dair cesaretlendirici bakış açılarıyla gururlu sinizmin ve güçlü pesimizmin meraklı varlığı Charles Bukowski’den başkası değil. “İşte Günışığında Böyleyim – Röportajlar ve Karşılaşmalar 1963-1993”de Buk yazmanın getirilerini yüceltiyor;
Fitzgerald, Hemingway, Didion, Sontag, Vonnegut, Bradbury, Orwell, ve diğer edebi ikonlardan öğütler. Bizler büyük bir gizemin, olağanüstü bir gizemin parçasıyız; eğer kendimize özgü bir tabiata sahip olmak niyetindeysek, bu gizeme ayak uydurmamız gerekiyor.Marilynne Robinson Uyurken ve yazarken fiziksel olarak sabit durmayı öğrenirken, diğer yandan aklımızı günlük hayatın tekdüzeliğinden kurtulmaya cesaretlendiririz.Stephen King Sadece “yazılmış” gibi geliyorsa