Yedi sekiz yaşımdan bu yana istemiş olduğum şeyde başarıya ulaştım. Hangi ölçüde başarıya ulaştım onda? Bunu bilemem, ama istediğimi yaptım, dinlenen, okunan yapıtlar verdim. Bundan dolayı öleceğim an, birçok insan gibi şöyle diyerek ölmeyeceğim:

Bir Kimsenin “Ne” Olduğu Üzerine

ve son olarak büyük zihinsel yetenekler, onlara sahip olan kişileri, öteki insanlara ve o insanların uğraşlarına yabancılaştırırlar, çünkü kişi kendinde ne çok şeye sahipse başkalarında o kadar az şey bulabilir.
İngiliz psikiyatr R.D. Laing bir yerde insanların korktuğu üç şey vardır diye yazmıştı: ölüm, diğer insanlar ve kendi zihinleri. Kendi zihninden ölesiye korkan biri olarak onunla bir an bile baş başa kalmaktan eskiden beri korkmuşumdur.
Görüldüğü gibi her yerde tuhaf denilebilecek bir şekilde orijinaline benzeyen bir evrende yaşıyoruz. Şeyler harıl harıl kendi ikizlerini üretmeye çalışıyorlar. Ancak geleneklerin iddia ettiği gibi bunun anlamı şeylerin ortadan kalkacağı türünden bir sonuç değildir çünkü şeyler artık ölümsüz kılınmışlardır. Tıpkı "funeral homes"un (cenaze işleriyle ilgilenen şirketler) ölüyü gömülmeden önce, makyajla, modelin yaşarkenki görünümünden daha doğal ve mütebessim hâle getirmeleri gibi.

Frida Kahlo’nun gardırobu

Ölümünün ardından Frida Kahlo'nun eşyaları, yaşamı boyunca evi olan Mexico City'deki La Casa Azul'da (Mavi Ev) kilit altında tutuldu. Yarım yüzyıl sonra, giysi, mücevher, kozmetik ve diğer kişisel eşyalarından oluşan koleksiyonu keşfedildi.
Aynı özgürlükten diğerlerinin de yararlanmasını istemiyorlar. Tepeden tırnağa dürüst ve gerçek erdeme bağlı olsalar bile, kendileri gibi düşünmeyen herkese, Tanrı düşmanı diye eziyet ediyorlar. Tersine, görüşlerini onlara bütünüyle kabul ettirmişlerse, ahlaken en zayıf olanları bile Tanrı tarafından seçilmiş diye göklere çıkarıyorlar. Bundan daha alçakça ve devlet açısından bundan daha zararlı bir tavır düşünülemez.

Jean Baudrillard, İrade Sapması

Artık inanamıyoruz; ama inanana inanıyoruz. Artık sevemiyoruz; yalnızca seveni seviyoruz. Artık ne istediğimizi bilmiyoruz, ama bir başkasının istediğini isteyebiliyoruz. İstemek, yapabilmek ve bilmek eylemleri terk edilmedi, ama ikinci bir merciye devredilerek, genel olarak ilga edildiler.
Bu sabah mektubunu bulmak, okumak, bana hem yaşamı hem de sonundaki ölümü daha dayanılır kıldı. Birden yüksek dağlar, henüz boz rengi olan yamaçlar, tepelerdeki beyaz kar, sessiz, küçük İsviçre köyleri anlam kazandı ve buraya geldim geleli ilk kez ayağım yere değdi.

Giovanni Papini, Kaçan Ayna

Kuşkusuz bana katılmıyorsunuz, ama görüşümü paylaşan biri var —örneğin, sık sık dünyayı örtmek, insanı insandan, mutsuzluğu değersizlikten, çirkinliği melankoliden saklamaya çalışan sis. Hem sonra, bay Adam, yararsız kaçışlardan sonra duran trenleri, yok edemeyeceği şeyi örten sisi de çok seviyorum.
Ben en çok seni kavrayabiliyorum. Nasıl anlatayım. Senden başka hiçbir insanı tam anlamıyla, bütünüyle kavrayamıyorum.