Öykü ve şiir yaratmak için doğmuş olanlar, aşık olmakla yetinemezler, çünkü aşkın sanatsal bir yapıtı oluşturacak entelektüel örgüsü yoktur. Her anı ölüdür. Şimdi sen de bir anısın. Sen de ölüsün. Her zaman benimle birlikte olan, birlikte taşıdığım, yaşadığım sözcüklerime dönmem gerek. Sözcüklerim olmadan o gökyüzüne nasıl dayanabilirdim. O caddeye, o geceye, gecelere, uykuyla uyanıklık arasında
“Acımın derinliğinde, benim için artakalan hiçbir şey yok.Yalnızlığımı algılamanın gururu bile.” O zamanlar gençtim. Gençlik denen olguya inanıyordum. Mutlu ve mutsuzdum. Gezdiğim, dolaştığım tüm kentlerde onu taşıdım sokaklarda, alanlarda, kahvelerde, yapıların içinde, merdivenlerde, gölgelerde ve yağmurda ve rüzgarda ve parlak güneş ışığında ya da soğuk güneş altında. Onu taşıdım ve gözetledim. Onu kahvelerde, masalara oturttum.

Kurtar Halkımı Musa: William Faulkner

Burada, yeryüzünde olup biten her şeyi bir düşün. Düşün ki yaşamak, hayattan tat almak için kaynayan güçlü kanı sonunda toprak emiyor. Elbette aynı zamanda keder ve acı da var, ama gene de, her şeye karşın, hayat yaşayana bir şeyler, pek çok şey veriyor, çünkü sonuçta acı çekmek olduğuna inandığın bir şeye katlanmak zorunda değilsin, her
Yitik Zaman’ın en ünlü epizodu: Marcel bir gün çayına kurabiye batırır ve ıslanmış kurabiyenin kokusu bütün bir yitik zamanın anımsanmasını, geri alınmasını sağlar, istençdışı belleğin Proust’udur bu, Bergson felsefesinin edebiyattaki uzantısı sayılan Proust. Doluluğun, varlığın, huzursuz da olsa huzurun, sürekliliğin Proust’u: Kendisi ne derse desin, aslında “yekpare, geniş bir ânın parçalanmaz akışında” yüzmekte olduğuna ikna

Sivas 1993: Madımak Oteli

2 Temmuz 1993’te olayları bizzat Madımak Oteli içinde yaşamış, Panorama Dergisi muhabiri Mehtap Yücel’in olaydan hemen sonra yayınladığı olayı tüm gerçekliğiyle anlattığı yazısı. “Saat 12’de Madımak Oteli’ne vardım. Lobide Arif Sağ çalıyordu. Aziz Nesin iki koruma polisiyle birlikte odasındaymış. Otelde etkinlikler için Sivas’a gelmiş 70 kişiyle birlikte çeşitli asker aileleri de kalıyormuş. Arif Sağ’ın türkülerini

Schopenhauer; Müziğin Gücü Üzerine

İstemenin nesneleşmesi idealardır. Müziğin etkisinin öteki sanatlardan daha güçlü olmasının, onun insanın içine işlemesinin nedeni budur. Çünkü onlar olsa olsa gölgeden söz eder, oysa müzik özü söyler. Susan Sontag’ın “Müzik sanatların en güzeli, en canlısı ve en hassasıdır” söyleminden yüzyıl önce, Friedrich Nietzsche bunu daha açık bir şekilde dile getiriyordu: “Müziksiz hayat bir hata olur.”

Alessandro Celante – Geçici Maskeler

Deneysel “Geçici Maskeler” serisinde, Brezilyalı fotoğrafçı Alessandro Celante, yaşayan insanların ölüm maskelerini inşa ediyor, seyirciyi ölümün temsili ile temasa sokuyor ve fotoğrafçılığın rolüne, yanlış objektif fikrine bir karşı konu oluşturuyor. Bu çalışmadaki yaşamın doğrulanması ve sunumu, hem yakalama sürecinde hem de farklı uyarlamalar ve açıklayıcı eylemlerde genişletilmiş bir formun fotoğraflanması ile duyusal deneyimden kaynaklanmaktadır. Maskeler

Apaçık Yüreğim, Charles Baudelaire

İnsan, demek istediğim herkes, öyle doğalcasına baştan çıkmış ki, evrensel onursuzluktan üzülmez de ussal bir düzenin yerleşmesinden üzülür. Dünya son bulacak. Süredurmasının tek nedeni, var olduğundandır. Öyle çürük bir neden ki bu, tersini bildiren nedenler yanında lâfı bile edilemez. Özellikle de şunun: Bundan böyle dünyanın gök altında ne işi var? Ayrıca, varlığını nesnel olarak sürdürdü
Soğuk bir kış günü, karanfil almak için çiçekçi dükkanına girdim. Tatlı bir yaz hararetiyle ısıttırılan bu yerin havası, nebati usarelerin hafif, sert ve yeşil tebahhuratıyla meşbuydu. İstediğim çiçeklerin destelenmesine kadar, bana gösterilen sandalyede oturdum. Mesut bir insan hayalhanesi gibi, iklim, mevsim, yer ve zaman haricinde, meyil bir hevesin arzu edebileceği her türlü renkte otlar, yapraklar

Nesneler

Bir zamanlar biri gerçekliğin ilaç kullanmayanlar için olduğunu söyledi. Ben ne ilaçları ne de gerçeği idare edemediğim için fotoğraf çekmeye karar verdim. Gerçekliğin fotoğrafını gerçeküstü bir şekilde, gerçeküstü gibi olağanüstü, gerçeküstü gibi garip, güzel, gerçeğin kendisi gibi, fotoğrafa ve fotoğrafın yarattığı duyguya dokunarak çekiyorum. CathartpicÇev.: tabutmag