İçimden Geçen Zaman

Uğur Mumcu’nun aramızdan alınışından bu yana çocuklarıyla ile birlikte bir onurlu direnç simgesi oldu Güldal Mumcu. Acısını, “Adalet ve Demokrasi” haftaları ile birlikte toplumsal bilinci uyanık tutma eylemine dönüştürdü. Uğur Mumcu’nun aramızdan alınışından bu yana çocuklarıyla ile birlikte bir onurlu direnç simgesi oldu Güldal Mumcu. Acısını, “Adalet ve Demokrasi” haftaları ile birlikte toplumsal bilinci uyanık

Edebiyat parçalayan nutuklar

1929-1938 yılları arasında sık sık cezaevine giren Nâzım Hikmet, 1938 yılında askeri öğrencileri isyana teşvik ettiği savıyla açılan Donanma davaları nedeniyle 28 yıl 4 ay hapse mahkûm edilmiştir. 17 Ocak 1938’den beri tutukludur. İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa’da “Dört Hapishaneden” şiirler yazmaktadır. 29 Ocak 1947’de CHP Giresun Milletvekili Ahmet Ulus, “Son günlerde kendini daha fazla
Ünlü İspanyol oyun yazarı ve şair Lorca`nın, faşist Franco yanlılarınca öldürülüşünün 73. ve İspanya iç savaşının bitişinin 70. yılı bir kez daha dünyanın gündeminde. Üstelik geçen hafta büromuzu ziyaret eden edebiyat tutkunu Konak eski bediye başkanı Muzaffer Tunçağ ile Lorca üzerine yarım kalmış kısa sohbetimiz de var. Dünya basını bu kez ünlü şairin özel yaşamını
Daha önce Sabahattin Ali üzerine ilgi çekici bir araştırması “Ağır yazılar” arasında yer alan Cansu Fırıncı, bu kez Enver Gökçe için hazırlanan bir kitaba hazırladığı “40 kuşağına dair” yazısıyla koyuyor ağırlığını! Celil Denktaş’ın uzun ve titiz çalışması sonucu hazırlanan Enver Gökçe kitabının da, yakında Yordam’dan çıkmasını bekliyoruz: Konu 1940’lı yıllar olunca saf bir edebiyat hareketinden

Jean-Paul Sartre ve Varoluşçuluk

Öyleyse şu son haftalar içinde bir değişiklik ortaya çıktı. Ama nerede? Hiçbir şeye bağlanılamayan soyut bir değişme bu. Değişen ben miyim? Ben değilsem, şu oda, şu kent, şu doğa; seçmek gerek. Değişen benim sanıyorum. En kolay çözüm yolu bu. En tatsızı da bu. Ansızın ortaya çıkan bu dönüşümlere uğramış olduğumu kabul etmek zorundayım. Sık sık

Benerci Kendini Niçin Öldürdü?

Nâzım Hikmet’in 1932 yılında kaleme aldığı ve Sûhulet Kitabevi’nden yayımlanan “Benerci Kendini Niçin Öldürdü?” adlı şiir kitabının ilk baskısına Fikret Muallâ’nın sekiz adet çizimi eşlik ediyor… Ali Suavi Sonar’ın kapak tasarımını gerçekleştirdiği bu kitapta yer alan Fikret Muallâ çizimleri için aşağıya gözatabilirsiniz ya da doğrudan bu çalışmanın sahibi evvel.org üzeri .pdf dosyasını indirebilirsiniz.
Brainpickings, yalnızlık üzerine bir dizi alıntıya, Tarkovski’nin bir videosunu eklemiş. Üstelik eksik olan İngilizce altyazıyı arkadaşına tamamlatmış. (Umuyoruz ki biz de yakında bu altyazıları Türkçeye çevirebileceğiz.) Yalnızlık ve can sıkıntısına odaklanmış Brainpickings. Biz ise daha çok yalnız hissetmemek için beraber olmak temasına takıldık. Türkçe edebiyatta aklımıza gelen ilk anı kitabı, Tezer Özlü’nün Yaşamın Ucuna Yolculuk‘u
John Winston Lennon, 1980 yılının 8 Aralık günü, ünlü olma hayaliyle yanıp tutuşan bir çılgın tarafından evinin önünde öldürüldü. Bedenine 38′lik bir revolverden çıkan dört kurşun isabet etmişti. Mark David Chapman, kurbanı Lennon’ı Manhattan’daki Dakota binasının önünde katletmeden beş saat önce, son albümü Double Fantasy‘yi imzalatmıştı. Müzik tarihinin en trajik olaylarından biri olan bu cinayetin

Çölün Sesine Kulak Verin

ABD’nin en ünlü TV komedyenlerinden Stephen Colbert, geçtiğimiz kasım ayında Tinariwen adlı bir grubu programında konuk etti. Colbert, konuklarına, Mali’nin çölünde zengin bir müzik ortamı olup olmadığını sorduğunda, stüdyodaki izleyiciler kahkahalarına engel olamadılar. Anlaşılan çölde müzik icra edilmesi fikri onlara komik gelmişti. Grubun sözcüsü ve lideri Colbert’ın sorusuna “var” şeklinde, tek kelimeyle cevap verdi. Bunun

They Live: Sorgulama, İtaat Et ve Tüket

They Live, Halloween filmi ile korku sinemasına ismini yazdıran yönetmen John Carpenter’ın çektiği bilim-kurgu, korku filmleri içerisinde sisteme en ağır eleştiriler içeren yapımı. Ray Nelson’ın Eight O’Clock in the Morning adlı kısa hikayesinden uyarlanan filmin senaryosu ve müzikleri de John Carpenter’a ait. Distopik atmosferi içinde kapitalist sisteme getirdiği eleştiriler They Live’i Carpenter’ın filmleri içerisinde farklı