Yeryüzüne iyi davranın. O atalarınızdan miras kalmadı, onu çocuklarınızdan ödünç aldınız.Kızılderili Atasözü Temiz su kaynaklarının tükendiği, birçok canlı türünün yok olduğu, yaz ve kış olmak üzere sadece iki mevsimin yaşandığı bir dünyaya doğduğunuzu hayal edin. Yaz aylarının aşırı sıcak ve kurak kış aylarında ise kasırga, fırtına, hortum gibi felaketlerle mücadele ettiğiniz bir dünya olduğunu düşünün.

OTİZM SERİSİ

Resim sanatçısı Ben Chong, Otizmli bireylerin hayatına olan farkındalığı arttırmak için Otizmli bir çocuktan esinlenerek başlattığı ve Otizmi konu alan bir resim serisi hazırlıyor. Tuvale değen her fırça bir yaşam izi barındırır, Otizmden birçok iz barındıran resimlerin devamını görmek için yazının devamını inceleyin. Hayatı farklı görenlere yaşam ayrıcalığı! Otizmli bir çocuktan esinlendiğim Otizm serisi benim

CHARLES HARBUTT

CHARLES HARBUTT’S pictures have been widely collected and exhibited at (among others) the Museum of Modern Art, the Art Institute of Chicago, the Whitney and at the Beaubourg, the Bibliotheque Nationale and the Maison Europeene de la Photographie in Paris. In 1997, his negatives, master prints and archives were acquired for the collection of the

ANDREA TORRES BALAGUER

Barcelona, 1990. Fine Arts degree at University of Barcelona Exhibitions and Awards 2017 Affordable Art Fair Hamburg, Galeria Miquel Alzueta, Hamburg Paris Photo, In camera Galerie, Paris Brussels Fine Art Fair, Galeria Miquel Alzueta, Brussels Premi de Fotografia 2017, collective exhibition at Palau Solterra, Fundació Vila Casas, Torroella de Montgrí Finalist of Premi de Fotografia 2017,
“Bu, anlatılmış en eski hikâyedir. İnanç hikâyesi – insanın hayata anlam veren, kendi kendini görme şeklini, dünyayı ve dünyadaki yerini doğrulayan bir şeye duyulan ihtiyacın temel, karşı konulamaz, evrensel olması.” Fizikçi David Bohm, 1977 yılında verdiği bir konferansta “gerçeklik, doğru olduğunu var saydığımız şeydir” diyor. “Doğru olduğunu var saydığımız şey inandığımız şeydir… İnandığımız şey de
İnsanın yaratıcılığına gerçekten kim sınır koyacak? Evrendeki fark edilebilir olan her şeyin çoktan keşfedildiğini ve bilindiğini kim savunacak? Richard Feynman popüler kültürün “aktif, yoğun, bilimsel olmayan” halinden hayıflanırken şöyle demişti; “Galileo’ya bizim dünyamızı göstermek isterim, bu durumda ona büyük miktarda utanç göstermem gerekir”. Bu bir noktaya kadar doğru ve trajik olabilir; geçtiğimiz milenyumda yapılan bilimsel
Siz onu okurken, onun da sizi okuduğu türden bir kitap. Anais Nin, geceye ait zevklerimiz bilimin bir konusu haline gelmeden önce günlüğüne şöyle yazmıştı; “Dünya, rüyalar yokken ağır ve mattır”. Bu düşünce Freud‘un 1900 yılında ufuk açıcı kitabı Düşlerin Yorumu‘nun yayınlanmasıyla birlikte daha hareketli bir hal aldı. Düşlerin Yorumu adlı kitapta, efsanevi psikanalist olan Freud’un
John Freeman’ın ünlü isimlerle yaptığı söyleşilerden oluşan 1959 tarihli Face to Face adlı programın 1. sezon 8. bölüm konuğu olan Carl Gustav Jung, yaklaşık 40 dakika boyunca akademik tartışmalara neredeyse hiç girmeyerek, sadece kendisini büyük bir samimiyetle anlatıyor; torunlarından, okul hayatından, güçlü ve büyük oluşundan ve karıştığı kavgalardan, parasızlığından, eğitiminden, neleri okumayı sevdiğinden, Freud ile

Eser hırsızı; Coleridge

Bilinçsizce ödünç almak ile kasıtlı hırsızlık arasındaki ince çizgide yürümenin yolu. Hafıza, eser hırsızlığı ve yaratıcılıkta gerekli olan unutmalar üzerine yazmış olduğu önemli makalesinde nörolog Oliver Sacks; İngiliz şair ve filozof olan Samuel Taylor Coleridge‘den (Ekim 21, 1772 – Temmuz 25, 1824) yaratıcı tarihin en kötü şöhretli eser hırsızlığı suçlularından birisi olarak bahsediyor. Coleridge: Darker

Gecenin Öteki Yüzü

Gecenin Öteki Yüzü 1987 yılında Füruzan’ın eserinden televizyona uyarlanmış ve Füruzan’ın senaryosunu yazdığı, Okan Uysaler’in yönetmenliğini üstlendiği TRT 1’de yayımlanmış dört bölümlük dizidir.