tabutmag

  • Forum
  • Edebiyat
  • Görsel Sanatlar
  • Sinema
  • Müzik
  • Tiyatro
  • Diğer Şeyler
  • Arka Oda
    • Siparişler
    • İndirmeler
    • Adres
    • Hesap Detayları
  • No products in cart.

Viktor Emil Frankl: “Çaresizlik, Anlam Olmadan Acı Çekmektir.” (1986)

07 Aralık 2017, Perşembe / Published in Blog, Diğer şeyler, Edebiyat

Viktor Emil Frankl: “Çaresizlik, Anlam Olmadan Acı Çekmektir.” (1986)

Temel felsefeniz, her koşulda hayatın anlamı olduğu yönünde ama ortada bir umutsuzluk ve çaresizlik olduğunda anlamı bulmak ne kadar kolaydır?

İzin verin size çaresizliğin bir bakıma garip bir tanımını yapayım, matematiksel denklem şeklinde açıklanabileceğini iddia ediyorum.

Ç = AÇ – A.

Peki ne demektir bu?

Çaresizlik, Anlam olmadan Acı Çekmektir. Erkek ya da kadın bir birey, çaresizliğinde hiçbir anlam göremediği ve hiçbir anlam bulamadığı sürece… Yanlış oldu, acı çekişinde diyecektim. Acı çekişinde hiçbir anlam bulamazsa, çaresizliğe düşecektir ve belirli şartlar altında intihara meyledecektir. Acı çekişlerinde bir anlam görebildikleri anda, onu bir başarıya dönüştürebilirler. Bir açmazın üstesinden insani bir şekilde gelebilirler.

Trajedilerini kişisel bir zafere çevirebilirler. Ancak ne için olduğunu bilmeliler. Ne yapmaları gerektiğini bilmeliler. Oysa günümüz toplumunun ve nüfusunun farklı tabakalarından pek çok insan yaşamlarında herhangi bir türden anlam bulamaz, anlamlı hiçbir şey göremezse çoğunlukla sadece bir şeylerle yaşamak zorunda kalırlar.

Yani onlara yetecek kadar bir şeylerle. Bir şey için yaşamayı beceremezler.

Peki “Neden ben? Bu neden benim başıma geliyor?” sorusuna cevabınız nedir?

Bu tarz sorular bir psikiyatr veya bilim insanıı ile konuşulacak şeyler değildir. Ancak Jean-Paul Sartre’ın görüşünü desteklemediğimi söylemek isterim. Yaşamlarımızın mutlak anlamsızlığını cesaretle kahramanca kabul etmemiz gerektiğini söylüyor.

Oysa ben sadece insani yetersizliğimizi, entelektüel veya rasyonel açıdan nihai anlamı kavrama yetersizliğimizi kabul etmek zorunda olduğumuzu düşünüyorum.

Tek kabul etmemiz gereken budur ama yine de nihai anlama inanabiliriz. Ama diyelim ki mesela bir hastaya bir inanç konusunda yol göstermek elbette ki bir psikiyatrın yapacağı bir iş değildir. Bir ilahiyatçı bunun için daha uygundur.

Çeviren: Ümid Gurbanov

Tagged under: Viktor Emil Frankl

What you can read next

Sylvia Plath’in İlk İşi: Sevilen Şairin Çiftçilik Tecrübesi Şiirine Nasıl Yansıdı
Kullanışlı Cahilliğin Yayılması: Thoreau; bilgimizin kibri ve bilmemenin yüce alçak gönüllülüğü üzerine
Schopenhauer; Müziğin Gücü Üzerine
Abone Olun
Giriş
Bildir
guest
guest
0 Yorum
Satır içi geri bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
  • Meşe Odununun Kokusu1 Kasım 2025
  • Marguerite Duras: Bir karasineğin yaşamının son dakikaları29 Eylül 2025
  • Aziz Nesin — Kan Yüzüğü27 Eylül 2025
  • C. G. Jung: Geçmişe Bakış17 Ağustos 2025
  • Tarkovski İtalya’da: “Kimseye Başkasının Kültürünü Öğretemezsiniz”18 Şubat 2025

Kurumsal

Hakkımızda

Künye

Ekibimiz

Yardım

Havale - EFT Bildirimi

Reklam / İş birliği

İletişim

Kategoriler

Edebiyat

Görsel Sanatlar

Sinema

Müzik

Tiyatro

Diğer Şeyler

Yayınlar

Video —yakında!

Ses —yakında!

Podcast —yakında!

Dükkan

Dergi —Gazete

İmzalı Kitaplar

Posterler

Diğer Ürünler

Metin ve görsellerin tamamı, (illustrasyon ve tasarımlar) kaynak gösterilse dahi başka alanlarda kullanılamaz, kopyalanamaz. Yalnızca söz konusu çevirinin ya da taramaların bir kısmını kopyalayabilir ve çevirinin ya da taramanın olduğu sayfaya geri bildirimde bulunabilirsiniz. Tüm soru ve düşünceleriniz için iletişim sayfalarımızdan bizlere ulaşabilirsiniz.

Made with ♥ by TBTCREATIVE © 2024 tabutmag.com

TOP wpDiscuz