Nostalghia: Bir Delinin Haykırışı – Andrei Tarkovsky (1983)
09 Mayıs 2020, Cumartesi
içimde hangi atam konuşuyor?hem bedenimde hem de aklımda aynı anda yaşayamam.bu yüzden tek kişi olamıyorum.kendimi eşzamanlı olarak tamamlanmamış bir sürü şeyden menkul hissedebiliyorum.çağımızın gerçek hastalığı, artık büyükustaların olmayışıdır.kalplerimize giden yollar gölgelerle kaplanmış;yararsız görünen seslere kulak vermeliyiz;meşgul kafalardan, uzun kanalizasyon borularından, okul duvarlarından içeriböceklerin vızıltıları girmesine ihtiyaç var.her birimizin gözlerini ve kulaklarını büyük bir rüyanın başlangıcı
No Comments
ANDREI TARKOVSKY’NİN POLAROIDLERİ: GÜNDELİK HAYATIN GİZEMİ
08 Mayıs 2019, Çarşamba
Bir tek yolculuk mümkün yalnızca; kendi iç dünyamıza yaptığımız yolculuk. Gezegenin yüzeyinde gezinerek pek fazla şey öğrenemiyoruz. Ìnsanın geri dönmek için yola çıktığına inanmıyorum. Ìnsan asla başlangıç noktasına geri dönemez, çünkü o orada kendi de değişir. Ve tabii kendinizden, olduğunuz kişiden, kendinizde taşıdığınızdan kaçamazsınız. Kabuğunun içindeki kaplumbağa gibi, biz de kendi ruhlarımızın evini taşıyoruz. Dünya
- Published in Diğer şeyler, Görsel Sanatlar