Tel Aviv mahkemesi, 3 Temmuz’da Dönüşüm kitabının yazarı Franz Kafka‘nın ortadan kaldırması için arkadaşına verdiği; daha önce pek bilinmeyen birkaç el yazmasının Ulusal İsrail Kütüphanesi’ne gönderilmesi kararını verdi. Koleksiyon internette yayınlanacak. Şimdilik yalnızlık, mistik dönüşüm ve bariz bir şekilde öz-yardım hakkında bir ya da iki şey bilen Alman yazarın özlü sözler kataloğuna şöyle bir göz atıyoruz.
İşte o ürpertici yazardan, -bazıları diğerlerinden neşeli birkaç hayat tavsiyesi:
- Hayatın anlamı onun bitiyor olmasında saklıdır.
- Gösteriş ve kendini beğenmişlik infilakından sonra ilk olarak derin bir nefes al.
- Kabul edilebilir olandan önce, doğru olanı yapmakla işe başla.
- Başıboşluk ahlaksızlığın ve faziletin başlangıcıdır.
- Kitaplar birer uyuşturucudur.
- Hayatın görkemi bolluğunu paylaşmak için her birimizi pusuda bekler; ancak gözden biraz uzaklaştığında, görünmez olduğunda kısmen düşman, kısmen isteksiz ve kısmen sağırdır. Doğru sözcükle ona seslenirseniz, o size gelecektir.
- Asla umudunu kaybetme; artık umudunu kaybetmediğin gerçeği nedeniyle bile.
- Ben ilanları okumam; onların yerine bir şeyler isteyerek vaktimi geçirmeyi tercih ederim.
- Güzelliği görebilme yeteneğini hala koruyanlar, asla yaşlanmazlar.
- Kendimi kontrol etmek pek de mücadelesini verdiğim bir uğraş değil. Öz- kontrol ruhsal varlığımın sonsuz ışınımlarında, bir noktada etkin olmayı istemektir.
- Dünya ve kendin arasında bir çatışma yaşıyorsan, dünyanın tarafını tut.
- Ağzında yemek olduğu müddetçe, o an için bütün problemlerin çözülmüştür.
- Evi terk etmene lüzum yok. Masanda otur ve dinle. Dinleme bile, sadece bekle. Bekleme bile, sessiz ve yalnız ol. Dünya maskesini yüzünden çıkaracaktır senin için; bu başka türlü olmaz çünkü saklanarak ancak acı çekecektir.
- Kitaplar, içimizdeki buzdan denizi kıracak bir balta gibi olmalıdır.
- Günlük tutmanın faydalarından biri, acıyla geçirdiğin bir değişimin güven verici berraklığının farkında olmanı sağlamasıdır.
- İnsanlarla etkileşime geçmek, kendinizi gözlemlemenize neden olur.
- Kendine büyük bir sorumluluk yüklersen, parçalanırsın.
- Bana kalırsa, bizi yaralayan ve canımızı yakalayan kitapları okumalıyız. Eğer okuduğumuz kitap beynimizden aşağı kaynar sular dökerek bizi uyandırmıyorsa, o zaman o kitabı okumanın ne anlamı var? Seni mutlu ediyorsa, senin yazmandan ne farkı var? Ulu tanrım, eminim kitaplar olmasaydı bundan memnuniyet duyardık ve bir kitap yazmak zorunda kalsaydık bizi mutlu edecek cinsten olurdu. Ama bizim ihtiyacımız olan kitaplar; bir felaket gibi bizi derinden etkileyecek, bize ıstıraplar veren, kendimizden daha çok sevdiğimiz bir kimsenin ölümü gibi bizi ormana, yalnızlığa sürükleyecek; intihar gibi kitaplardır. Kitaplar, içimizdeki buzdan denizi kıracak bir balta gibi olmalıdır. Ben buna inanıyorum.
- Ben genelde problemlerimi, onların beni yiyip bitirmesine izin vererek çözerim.