tabutmag

  • Forum
  • Edebiyat
  • Görsel Sanatlar
  • Sinema
  • Müzik
  • Tiyatro
  • Diğer Şeyler
  • Arka Oda
    • Siparişler
    • İndirmeler
    • Adres
    • Hesap Detayları
  • No products in cart.

25 Aralık 1851: Thoreau’dan alıntı yapma tutkusuna karşı bir uyarı

18 Ocak 2018, Perşembe / Published in Edebiyat

25 Aralık 1851: Thoreau’dan alıntı yapma tutkusuna karşı bir uyarı

Bir yazarın eskiyi gübrelemek yerine yeni bir alanı açığa çıkarması, onun için daha doğru bir disiplin olacaktır.

Tarihin muhteşem günlüklerini seven bir insanın kendisini düzenli olarak Henry David Thoreau‘nun günlüklerine bakarken bulması şaşırtıcı değildir. Thoreau günlüklerini, Emerson’ın önerisi neticesinde 1837 Ekim ayında yazmaya başlamıştır ve yıllarca, belirli bir günde genellikle on sayfa yazarak bunu ciddiyetle devam ettirmiştir. Defterlerinin büyük bir kısmı kaybolmuş da olsa, deneyüstücülük akımının bir üyesi olan sevgili yazarımızın özel yazıları The Journal of Henry David Thoreau 1837-1861 (Henry David Thoreau’nun Günlükleri, 1873-1861) isimli, kapsamlı ve tek cilt olan kitapta korunmaktadır.

Thoreau, modern tarihte en çok alıntı yapılan insanlardan birisidir. Ve 25 Aralık 1851’de yazmış olduğu bu yazı başkalarının fikirlerinden alıntı yapmanın tehlikesine karşı insanları uyarıyor. Fakat bu durum kısmen ironik; çünkü Thoreau da kendi günlüklerini yazmaya başladığında, sıklıkla diğer düşünürlerden alıntılar yapıp, onları kendi mini-makalelerinin ve şiirlerinin arasına koyuyordu. Başka bir deyişle, Tumblr icat edilmeden önce ortaya çıkan Tumblr gibi bir şeydi bu; modern sosyal medyanın klasik versiyonlarından birisiydi. Burada Thoreau, kendini ifade etmenin bir aracı olarak kullanılan alıntı yapma tutkusuna karşı bir uyarı yapıyor ve bunun yerine insanın kendi sesini bulmasını öneriyor:

Bir yazarın eskiyi gübrelemesi yerine, bütün düşünürlerin basmakalıp fikirleri haline gelmiş olan belli doğrulardan bir öğreti hazırlaması yerine; belli belirsiz imalardan, gölgelenmiş konulardan oluşan ve hakkında hemen hemen tek bir fikre sahip olduğu kendi teması için zihnindeki alacakaranlık gökyüzünde uçuşan düşünceleri ele alması daha doğrudur. Bunun üzerine; aynı düşüncenin iki ihtimalini de gayretle ve dikkatle ele alarak, bilgisini birazcık arttırarak bir söylem ortaya koyması ve yeni bir alanı açığa çıkarması onun için daha doğru bir disiplin olacaktır. Kendi ince gerçeklerimizin kullanışlı olduğunu kanıtlamak için, onların günlük hayatımız ile olan bağlantılarını göstermek için (günlük hayatımıza olan uzaklıklarını göstermek daha iyidir) ve onları elma suyu değirmenlerine ve banka kurumlarına bağlamak için; hemen günlük deneyimlerimizin zihinsel algıları ile onları birleştirmeye çalışırız. Ah, bana saf zihin verin, saf düşünce! Evrensel yasaları keşfetme telaşına girmeme izin vermeyin; onun yalnızca belirli bir örneğini net bir şekilde görmemi sağlayın! Bayağı zihinlere tatmin olma duygusu vermeyecek olan, arzu ettiğim konular da var fakat bu bayağı zihinlere söyleyecek bir cümlem yok. Belki de felsefelerinde hayal ettikleri şeylerden daha fazlasının cennette ve dünyada bulunduğuna ikna olurlar. Bir bulutsuyu yok ederseniz, bulutsu sisteminin tamamını ve hipotezi imha edersiniz. İfadeler aramayın, ifade edilecek düşünceler arayın. Azim ile birlikte, aynı gerçeğin iki farklı görüşünü elde edebilirsiniz.

[…]

Bu sizin metniniz. Diğer insanlar için konuşmayın; kendiniz için konuşun. Onlar size bir rüyadaymışsınız gibi, dünyanın krallıklarını gösterirler fakat tüm dünyalar içerisinde bir kukla gösterisine bakmayı tercih edersiniz. Daima benzer bir zihne konuşmalı olsanız bile, bir kişiye konuşmamalı olsanız bile; yalnızca sesli olarak ifa edin. Böylece yaşamınızın amacını içerisinde bulunduran o fikri tamamen fark edebilir ve içerisinde yaşayabilirsiniz; böylece kendinizi, kendi fikrinizin zirvesine doğru güçlendirerek çıkarabilirsiniz…

Thoreau, diğer seslerin yankısını yaratmak yerine bir insanın kendi sesinin gerçekliğini kutsallık içerisinde, “yaşamı ve ölümü aşan düşüncelerde” araması gerektiğini öne sürüyor:

İnsanların ölümlü kulakları mutlak gerçeği duymaya ne kadar da elverişsiz! Dünyayı ortadan kaldıran düşüncelerin algılanabileceği en iyi zaman gecedir; karanlığın onu zaten göz önünden kaldırdığı zaman.

İlham için yukarıya bakarız.

Brain Pickings by Maria Popova
Çeviren: Gözde Zülal Solak (tabutmag)

Tagged under: Henry David Thoreau

What you can read next

Kitap Okuyan Bir İnsan Dünyadaki Düzenin İşaretidir
Batı Edebiyatından, Dünyaya Bakışınızı Genişletecek En Sıradışı ve Korkunç Olaylar
Margaret Fuller’dan Yapıcı Eleştiri Sanatı
Abone Olun
Giriş
Bildir
guest
guest
0 Yorum
Satır içi geri bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
  • Marguerite Duras: Bir karasineğin yaşamının son dakikaları29 Eylül 2025
  • Aziz Nesin — Kan Yüzüğü27 Eylül 2025
  • C. G. Jung: Geçmişe Bakış17 Ağustos 2025
  • Tarkovski İtalya’da: “Kimseye Başkasının Kültürünü Öğretemezsiniz”18 Şubat 2025
  • Jacques Lacan: Yorumdan Aktarıma9 Şubat 2025

Kurumsal

Hakkımızda

Künye

Ekibimiz

Yardım

Havale - EFT Bildirimi

Reklam / İş birliği

İletişim

Kategoriler

Edebiyat

Görsel Sanatlar

Sinema

Müzik

Tiyatro

Diğer Şeyler

Yayınlar

Video —yakında!

Ses —yakında!

Podcast —yakında!

Dükkan

Dergi —Gazete

İmzalı Kitaplar

Posterler

Diğer Ürünler

Metin ve görsellerin tamamı, (illustrasyon ve tasarımlar) kaynak gösterilse dahi başka alanlarda kullanılamaz, kopyalanamaz. Yalnızca söz konusu çevirinin ya da taramaların bir kısmını kopyalayabilir ve çevirinin ya da taramanın olduğu sayfaya geri bildirimde bulunabilirsiniz. Tüm soru ve düşünceleriniz için iletişim sayfalarımızdan bizlere ulaşabilirsiniz.

Made with ♥ by TBTCREATIVE © 2024 tabutmag.com

TOP wpDiscuz