Proust insanları iyileştirme sanatının çok ciddiye alındığı bir ailede dünyaya geldi. Babası doktordu ve tipik ondokuzuncu yüzyıl fizyonomisine sahip, yapılı, sakallı bir adamdı. Otoriter bir görünüşü, karşısındaki insanın kendini ödlek gibi hissetmesine yol açan delici bakışları vardı. Ahlaki üstünlüğü bedeninden taşıyor gibiydi; bu yalnızca tıbbı meslek edinmiş kişilere özgü bir şeydi, hafif öksürükten ya da