Hayat yatay veya dikey bir çizgiden ibaret değildir – çünkü herkesin pek de düzenli olmayan kendi iç dünyası var.
30 Aralık 1946’da doğan Patti Smith “punk rock’ın vaftiz anası” olarak tanınıyor. Olağanüstü bir müzisyen olmasının yanı sıra kendisi aynı zamanda fenomen bir şair, ressam, isyankar ve modern bir filozof. İlginç düşünce yapısı ve engin yüreğiyle, nesiller sonra bile modern yaratıcılar için ender bulunan bir ilham perisi olarak karşımızda duruyor. İsmini Smith’in 1988 yılında çıkardığı aynı adı taşıyan albümünden alan Steven Sebring imzalı 2007 yapımı Dream of Life belgeselinde, Smith’in eşsiz ruhuneredeyse her zamankinden daha değişken boyutlarda ışık saçıyor. Yapımı on yıl süren ve Smith’in bizzat kendisinin anlattığı film, son yüzyılın en önemli sanatçılarından birinin samimi bir portresini sunuyor bizlere. Bu filmde Smith sanattan ve müzikten, aşktan ve acıdan, politikadan, yaratıcılıktan, kısacası her şeyden bahsediyor.
İyi seyirler!
Benim misyonum iletişim kurmak, insanları uyandırmak, onlara enerji vermek ve onlardan enerji almak.
Nihayetinde film Patti Smith: Dream of Life ismiyle başlı başına bir hazine niteliğindeki büyük bir fotoğraf kitabına dönüştürüldü.
Brain Pickings by Maria Popova
Çeviren: Hazan Bayseç