Garipliklere gülmek için ve hayatlarımızı, ölümün bizi almaktan ürpereceği kadar güzel yaşamak için buradayız. Hayatın anlamını kavrama macerası, varoluşun doğuşundan beri insanlığı sık sık ziyaret eden bir şey olmuştur. Modern tarihin kendisi bizlere, teşebbüs edilmiş olan cevaplar bolluğu sağlamıştır ve bu teşebbüslerin içerisinde Steve Jobs, Stanley Kubrick, David Foster Wallace, Anais Nin, Ray Bradbury ve

Savaşı öldürmek için buradayız

Garipliklere gülmek için ve hayatlarımızı, ölüm’ün bizi almaktan ürpereceği kadar güzel yaşamak için buradayız. Hayatın anlamını kavrama macerası, varoluşun doğuşundan beri insanlığı sık sık ziyaret eden bir şey olmuştur. Modern tarihin kendisi bizlere, teşebbüs edilmiş olan cevaplar bolluğu sağlamıştır ve bu teşebbüslerin içerisinde Steve Jobs, Stanley Kubrick, David Foster Wallace, Anais Nin, Ray Bradbury ve
Sanatın ve filmlerin görsel kültürü arasında büyüleyici bir etkileşim vardır. Yönetmenler çalışmalarının görünüşüne ve anlamına şekil verebilmek için sıklıkla tablolar ve diğer sanat dallarına ait çalışmalardan yararlanmışlardır. Bu hafta Philebrity adlı web sitesi, içimizdeki gizli sanat tarihi delisini uyandırdı ve bize Terrence Malick‘in 1978 tarihli Cennet Günleri (Days of Heaven) filmindeki güçlü görsel bir ilhamın

Stephen King’in Kubrick’e Öfkesi

The Paris Review dergisi, belki yayımladığı eleştirilerden de çok yazar söyleşileriyle tanınan bir mecmua. 1950′lerden bu yana yapılan bu uzun ve nitelikli söyleşilerde, Ray Bradbury’den Joan Didion’a, Ernest Hemingway’den Paul Auster’a, birçok isimle karşılaşabiliyorsunuz. Yine de kalabalık arşivin içinde Stephen King‘le karşılaşınca, açıkçası şaşırdık. Her ne kadar popüler kültürle aramız gayet sıkı fıkı olsa da,