İki yaratıcı aydının birbirlerine gösterdikleri erdem dolu desteğe ve karşılıklı hayranlığa şahit olmanın nadir bulunan, cesaretlendirici bir yanı vardır. Böylesine kuvvetlendirici desteği ve kıskandıran hayranlığı, örneğin, Hermann Hesse ve Thomas Mann; Mark Twain ve Helen Keller, Ursula Nordstrom ve Maurice Sendak, Ralph Waldo Emerson ve Walt Whitman mektuplaşmalarında görebiliriz. Dehanın yalnızlıktan geldiğine dair zararlı efsanenin
“Mesele başarılı olmak ya da olmamak değil – böyle bir şey yok” diye yazıyordu Georgia O’Keeffe, Sherwood Anderson‘a yazdığı fevkalade mektubunda ve ekliyordu: “En önemli olan şey bilinmeyenini bilinir kılabilmektir.” Yıllar boyunca dönüp dolaşıp yine, sanatçı olmaya dair yapılmış bu en mükemmel ve etkileyici tanımlamaya geliyordum – E.E Cummings de bu düşünceyi “sanatçı kendisini tanımak