Tutkuyla, insanın mükemmelliğine inanmayan bir yazarın, ne özverisi ne de edebiyata inancı yoktur. İnsanlık daima mücadele vermiştir, daha önce hiç itiraz edilmediği gibi, olgunluğunu ve ustalığını ispatlamak için – doğaya karşı değil, kendisine karşı. Orada umudumuz ve kaderimiz yatıyor. der büyük deniz biyoloğu ve yazar, gelecek nesillere çevre hareketini, endüstri odaklı, devlet tarafından gizlenen ve
Saygıdeğer ilişkiler kurmaya çalışın, mantıksız meşguliyetleri engelleyin, dünyaya size nasıl davranacağını söyleyin, yeterliliği benimseyin ve daha fazlası. Yüksek mertebeden gelen istekler eşliğinde, fiziksel alışkanlıklar ve faydacı günlük eylemlerle oluşturulan tipik yeni yıl önerileri listesini; insanlığın en ebedi fikirler üreten düşünürlerinden zihinsel ve ruhsal öneriler ödünç alarak düzenleseydik ne olurdu? Bunun nasıl olacağını görebilmek için sizlere
İlgi alanlarınızı ego duvarları bitinceye kadar ve evrensel bir yaşam elde edene kadar genişletin ve kişisel olmayan bir hale getirin. “Tekrar âşık olabilirsen,” diye yazar Henry Miller, seksen yaşına kadar iyi yaşadığını düşünürken, “unutabilirsen, somurtkan, acı dolu ve alaycı olmaktan uzak durursan, iyi bir hayatın içindesin demektir.” Büyük İngiliz filozof, matematikçi, tarihçi ve Nobel ödüllü
“Kendimizi her şeyden çok, sınırları ve kısıtlamaları olmayan, ırklara ya da sınıflara karşı önyargı beslemeyen özgür Gerçeğe hizmet etmeye adıyoruz.” Martin Luther King, Jr. Antik Yunan kavramı olan agape (merhamet) terimini, eylemsiz direnişin merkezi konumu olarak ele aldığı konuşmasını gerçekleştirmeden yıllar önce, yüce ruha sahip olan bir başka bilge; tarihteki en şiddetli dönemlerinden birisinin ortasında
John Freeman’ın ünlü isimlerle yaptığı söyleşilerden oluşan 1959 tarihli Face to Face adlı programın 1. sezon 8. bölüm konuğu olan Carl Gustav Jung, yaklaşık 40 dakika boyunca akademik tartışmalara neredeyse hiç girmeyerek, sadece kendisini büyük bir samimiyetle anlatıyor; torunlarından, okul hayatından, güçlü ve büyük oluşundan ve karıştığı kavgalardan, parasızlığından, eğitiminden, neleri okumayı sevdiğinden, Freud ile
Dünyadaki hiçbir şey, bir anlık keşif veya buluş anından daha heyecanlı değildir ve düşünülenin aksine, birçok insan böyle anlar tecrübe edebilir. Bertrand Russell (18 Mayıs, 1872 – 2 Şubat, 1970) insanlığın en berrak ve parlak zihinlerinden birisi olmaya devam ediyor – ve bunu, “güzel hayatın” ne anlama geldiği, mutluluk açısından “verimli monotonluğun” gerekliliği ve aşk,
Twain, Sontag, Bradbury, Hitchens, Didion ve daha fazlası. Harvard’ın üç ayda bir yayınladığı Nieman Reports dergisi bir sayısında, eleştiri konusu üzerine bazı yazarlar tarafından yazılmış notlar bulunduruyordu. Size bunlardan birkaç gözde örnek sunuyoruz. Susan Sontag, As Consciousness Is Harnessed to Flesh: Journals and Notebooks, 1964-1980 (Bilinç Tene Kuşanınca: Günlükler, 1964-1980) eserinden: Eleştiri okumak bir insanın
İngiliz filozof, matematikçi, tarihçi ve eleştirmen Bertrand Russell’dan öğrenme ve öğretme üzerine on “liberal” emir. “Belki de liberal dışavurumun özü on yeni emirle özetlenebilir, elbette eskisinin yerini alması adına değil, yalnızca desteklemek adına. Bir öğretmen olarak, bu on yeni emri kamuyonun dikkatine sunuyorum:   01 –Hiçbir şeyden tam olarak emin olmayın. 02 –Kanıtları gizlemenin size