Ernst Gombrich’in yazdığı Sanatın Öyküsü on altıncı baskısını yapmış durumda. İlkel mağara resimlerinden günümüzün deneysel sanatına dek sanat mefhumuna giriş açısından rakipsiz bir eserdir bu kitap. Sanat dalında dünyanın en çok satan bu kitabı ilk kez 1950’de yayımlandı ve 24 dile çevrildi. Kariyerinin büyük bölümünü Londra’daki Warburg Enstitüsü’nde geçiren Gombrich yirmiden fazla kitap yazdı ve
Clark Gable namında bir Amerikan artisti vardı bizim zamanımızda. Bildiniz mi? Evet, adını duymuşsunuzdur, işte o. Tıpkı işte bu artist gibi rol kesmeye Klark çekmek tabir olunur. Ama bunun bir usulü var, gayetle hüner ister. Mesela, bir kadını gözünüze kestirdiniz farzedelim. Bir fırsatını bulup kadının karşısına geçeceksiniz, kaşınızın birini yukarı, ama ta yukarı kaldıracaksınız. bu
Başrolünde efsanevi oyuncu Theda Bara‘nın olduğu ve gaddar bir fettanı canlandırdığı 1915 yapımı A Fool There Was adlı sessiz filmle birlikte cilveli ve genellikle de ölümcül bir vamp kadın arketipi popülerleşmiştir. Sessiz sinema çağında, vamp egzotik ve mistik kadını temsil ederdi, dünyevi hayatınızı karartacak kadar kalpsiz ve kendine bağlayacak kadar seksi. Mary Pickford gibi aktrisler
“Rickman bize kötü adamların ortaya her zaman asık suratlı manyaklar olmadığını gösterdi.” “En iyi ‘kötü adam’ oyuncuları, rollerine biraz samimiyet, mizah ve nezaket getirirler. Rickman her zaman böyleydi. İzlemesi çok eğlenceliydi,” dedi eleştirmen Scott Weinberg Twitter’da. Klasiklere göre eğitilen bir aktör olmasına rağmen, Rickman’in en ünlü rolü Harry Potter filmlerindeki nefret dolu, ancak ahlaki açıdan

No.8: Bir Brando Portresi

“Beni Dinle Marlon” bir aktör hakkında yapılmış en iyi belgesel olabilir. İnsanlığın geri kalanının size yalan söylüyor olduğu şüphesi bir aktörde önemli bir sezgidir, ve aynı zamanda, kişisel mutsuzluk için bir tariftir. “Tanıdığım en kuşkulu ve en tetikte insan.” demiştir senarist Stewart Stern, aktörlüğü samimiyetin yeni bir seviyesine taşıdığı halde sevgi ve arkadaşlık tekliflerinden birer
John Carpenter 1978’de bağımsız işkence filmi Halloween (Yabancı) ile korku sinemasını değiştirdi. Bir grup genci takip eden psikopat bir katil teması 80’lerde ünlendi ve onlarca yıl boyunca 13. Cuma ve Elm Sokağında Kabus gibi ikonik filmleri de içeren sayısız korku filmine ilham verdi. Carpenter “Korku Ustası” takma adını, ucuz, aniden korkutmalar yerine karakterlerinin paranoyasına odaklanan
Ian Fleming’in mektupları -editörlere, uzmanlara ve hayranlara- ince esprilerini ve yorulmak bilmeyen profesyonelliğini ortaya koyuyor. “Spectre”ın rekor kıran başarısı James Bond’un en çekici gizli ajan statüsünü destekliyor, ancak o hala yaratıcısı kadar çekici değil. Bir tüccar ailesinden gelen eski bir Eton öğrencisi olan Ian Fleming kurguya yönelmeden önce dünyayı gezen bir gazeteci ve denizci istihbarat
Hayat yatay veya dikey bir çizgiden ibaret değildir – çünkü herkesin pek de düzenli olmayan kendi iç dünyası var. 30 Aralık 1946’da doğan Patti Smith “punk rock’ın vaftiz anası” olarak tanınıyor. Olağanüstü bir müzisyen olmasının yanı sıra kendisi aynı zamanda fenomen bir şair, ressam, isyankar ve modern bir filozof. İlginç düşünce yapısı ve engin yüreğiyle,
Sebebi yok. Buradayız. Hayat, mantığın ötesindedir. Sinirli bir genç kadın dünyanın en zeki adamına neden hayatta olduğumuzu sorduğunda, Einstein bu soruya beş satırlık keskin bir cevap ile karşılık vermişti. İçerisinde hayatın anlamına dair bir merak bulunduran bu soru, yıllar boyunca diğer büyük zekâlar tarafından da cevaplanmıştır: David Foster Wallace‘a göre bu tamamen bilinçli bir şekilde