Ressamların ve onların eserleri hakkında görüş belirten sanat eleştirmenlerinin arasında zaman zaman tansiyonun yükseldiği bir sır değil. Pek çok ressam her ne kadar eleştirileri umursamadıklarını söylese de, bu eleştirileri az çok umursadıkları pekâlâ ortada. Sonuç olarak hiçkimse çalışmalarının yanlış yorumlanmasına ya da haksız bir şekilde eleştirilmesine tahammül edemez. Bazı ressamlar eleştirilerle daha iyi başa çıkarken
Londra metrosu uçsuz bucaksız tünelleriyle 150 yıldan fazla süredir Londralıların ulaşımını sağlıyor. Fotoğrafçı Bob Mazzer hayatının 40 yılını, banliyödeki evleri ile şehir arasında gidip gelenleri fotoğraflamakla ve oluşan alt kültürü görselleştirmekle harcadı. Eski işi sinema makinistliği olan birisi gece geç saatlerde metroda olan Bob’u, etrafı cast ekibiyle sarılı bir biçimde buldu. Mazzer’ın çalışmaları 1980’lerde “Royal
Rorschach mürekkep lekesi testi, (Rorschach tekniği, mürekkep lekesi testi olarak da bilinir), deneklerin algılarını mürekkep lekelerini kullanarak analiz eden psikolojik bir testtir. Bazı psikologlar, bir kişinin kişilik özellikleri ve duygusal işleyişini incelemek için bu testi kullanır. Özellikle hastalar kendi düşünme süreçlerini açıkça anlatmak için isteksiz olduğu durumlarda altta yatan düşünce bozukluğu tespit etmek için kullanılır.
Otobüs çizgi romanları ilk kez 1978 yılında Heavy Metal dergisinde yayımlandı ve yedi yıl boyunca düzenli olarak yer aldı. Otobüsünü bekleyen bir adamın basit, sıradan hikâyesinden başlayan çizgiler, şehirlerin gerçeküstü labirentlere dönüştüğü ve şaşkınlığın her an her köşede kol gezdiği tuhaf ama bir o kadar da komik bir dünyaya doğru hızla ilerler. Kirchner’in tuhaflık duygusunu
Paris’te ünlü Drouot mezat salonunda, 17 Kasım Perşembe günü saat 2.30’da, 110 tane Fikret Muallâ imzalı resmin satışa çıkarıldığını duyan meraklı bir kalabalık, saatler boyunca hızlı artırmalara tanık oldu. Aslına bakılırsa Paris’in göbeğinde 110 tane resmin birden satışa çıkarıldığını öğrenenler fiyatların tepe taklak düşeceğini sanmış olabilirlerdi. Hiç de öyle olmadı, fiyatlar tırmandı, sert çekişmeler içinde

Vivian Maier, Self—Portraits

Bağımsız, özgür bir kadının klişeleşmiş Avrupalı duyarlılıklarına uyan, aksanı ve her şeyiyle New York’ta doğmuş bir kişi. Buluntu eşyalar, sanat kitapları, gazete kupürleri, ve filmlerin yanı sıra siyasi ıvır zıvır ve biblolarla ağzına kadar dolu bir dolabın hikayesi… Yani Vivian Maier’in. Fotoğrafçılığıyla dünyayı kendine hayran bırakan ve yirminci yüzyılın ikinci yarısında Amerika’nın en ilginç harikalarından

Alessandro Celante – Geçici Maskeler

Deneysel “Geçici Maskeler” serisinde, Brezilyalı fotoğrafçı Alessandro Celante, yaşayan insanların ölüm maskelerini inşa ediyor, seyirciyi ölümün temsili ile temasa sokuyor ve fotoğrafçılığın rolüne, yanlış objektif fikrine bir karşı konu oluşturuyor. Bu çalışmadaki yaşamın doğrulanması ve sunumu, hem yakalama sürecinde hem de farklı uyarlamalar ve açıklayıcı eylemlerde genişletilmiş bir formun fotoğraflanması ile duyusal deneyimden kaynaklanmaktadır. Maskeler

Nesneler

Bir zamanlar biri gerçekliğin ilaç kullanmayanlar için olduğunu söyledi. Ben ne ilaçları ne de gerçeği idare edemediğim için fotoğraf çekmeye karar verdim. Gerçekliğin fotoğrafını gerçeküstü bir şekilde, gerçeküstü gibi olağanüstü, gerçeküstü gibi garip, güzel, gerçeğin kendisi gibi, fotoğrafa ve fotoğrafın yarattığı duyguya dokunarak çekiyorum. CathartpicÇev.: tabutmag
Bazı sanatçı ve üniversiteler, 19. yüzyıl hayallerini hayatta tutuyorlar. Aslında bu gelenek, Pensilvanya Güzel Sanatlar Akademisi eski öğrencilerinin ve tartışmalara sebep olan öğretmen Thomas Eakins’in ünlendirdiği bir çizimden geliyor. Rob Matthews’un düşündüren grafit çizimleri, yaşı yüzyıllara ulaşmış bir sanatçının elinden modern konuları inceliyor. New York Sanat Akademisi de 2016’daki ilk sergilerinde sundukları gibi, çizim ve
Alice Harikalar Diyarı’ndan Times Meydanı’na, hayal gücünün narin bir dansı. Zelda Sayre efsanevi caz çağı romancısı F. Scott Fitzgerald‘la evlenip Zelda Fitzgerald olduğunda, “ilk dağınık saçlı Amerikan genç kızı” olarak isimlendirilmiş ve edebiyat tarihinin en çalkantılı ilişkilerinden birine girmişti. Daha çok bir yazar ve dansçı olarak tanınsa da, Zelda, çoğu kişi bilmediği halde, sadece bir